loading.gif
mobile-banner-bg

Başbakanımızın 13 Mart 2012 Grup Konuşması

...
13 Mart 2012 - Salı

HANGİ DİLDEN ANLIYORSANIZ O DİLDEN KONUŞACAĞIZ.

 Hangi dilden anlıyorsanız o dilden konuşacağız.

AK Parti'li vekillerin 4+4+4 sistemiyle ilgili yasa teklifinin Meclis Milli Eğitim Komisyonu'nda kabul edilmesini parti grubundaki konuşmasında değerlendirdi. Hedefine CHP'yi koyan Başbakan Erdoğan sert sözlerle ana muhalefet partisine yüklendi,
Başbakan 'İsteseler de istemeseler de alışacaklar. Milli iradeye demokrasiye alışacaklar. Hale bakın ya; tanklarıyla toplarıyla gelsinler diyor. Kim diyor Kılıçdaroğlu, sayın Kılıçdaroğlu siz ancak tankla topla gelirsiniz. Daha önce millet iradesiyle gelemediniz. Ak parti bugün millet iradesiyle geldi. Bugün ne azınlığın çoğunluğa ne de çoğunluğun azınlığa tahakkümü vardır. Hangi dilden anlıyorsanız o dilden konuşacağız. ' diye konuştu.
İşte Başbakanın açıklamalarının satır başları:
ESENYURT'TAKİ OLAYIN TAKİPÇİSİYİZ
Esenyurt'taki acı hadisenin tüm boyutlarının aydınlanması için yakın takipteyiz. Valimiz emniyet müdürlerimiz bakanımız harekete geçtiler ve olay yerinde ilk incelemeleri yaptılar. Bu hadisenin tekrar etmemesi için de tedbirleri daha da sıklaştıracağız. Çalışma Bakanıma da gerekli talimatları verdim. İş kazaları ve meslek kazalarını minimuma indirmek için çok daha kararlı tedbirleri hayata geçireceğiz. 
OKUL YOLUNDAKİ ÇOCUKLAR KATLEDİLİYOR
İsrail dünyanın en büyük açık hava hapishanesini bombalamaya devam ediyor. Hunharca katliamlarına devam ediyor. 5 günde 23 Gazzeli kardeşimiz hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenler arasında okul yolundaki çocuklar da var. 
Afganistan'da da 1 Amerikan askeri 16 sivili katletti. Gazze ve Afganistan'da hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. İnsanlar sadece öldürülmüyor, insanlar kendi topraklarından sürülüyor. Hayat hakkı elinden alınan nice insanın kendi topraklarında bir mezar hakkı dahi bulunmuyor. Dünyanın gözü önünde bunlar yaşanıyor. Afganistan'da Suriye'de insanlık vicdanı ayaklar altına alınıyor. Böyle bir gidişatın adil olmadığını her fırsatta söylüyoruz. 
Dün eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan buradaydı. Kendisiyle bu konuları görüştük. İşlenen tüm bu cinayetlerin insanlığın geleceğine dair umutları da katlettiğine inanıyoruz. Tüm samimiyetimize rağmen Ortadoğu'da katliamlar devam ediyor. Bize düşen haksızlık karşısında boyun eğmeden dik durmaktır. Biz doğruları söylemeye devam edeceğiz..
İSRAİL'İN UYGULADIĞI DEVLET TERÖRÜ
Buradan Gazze'ye yapılan insanlık dışı saldırılara son verilmesi çağrısını yapıyorum. İsrail'in uyguladığı devlet terörüne dur demesi çağrısında bulunuyorum. Gazze'deki kardeşlerimize de dayanışma mesajımızı gönderiyorum. Özellikle bazı medya guruplarının Gazze’li direnişçileri militan olarak takdim etmelerini anlamakta zorlanıyorum. Gazze’deki direnişçiler bir militan bir terörist değildir. Onlar topraklarını koruyan direnişçilerdir. İslam coğrafyasında yaşanan bu gelişmeler adalet duygusunu yerle bir ediyor. Medeniyet ittifakı için attığımız adımlar Afganistan, Filistin başta olmak üzere bazı ülkelerde boşa çıkartılıyor. Bu hassas süreçte bazı ülke devlet başkanlarının da son derece sorumsuz bir tutum takındıklarını görüyoruz. 
Fransa Devlet Başkanı Sarkozy daha saldırgan bir tutum izlemeye başladı. Bizzat kendisi yabancı düşmanlığını tahrik ediyor. Bunu iç politika malzemesi yaparak AB'nin evrensel değerlerini hedef alan çok tehlikeli açıklamalar yapılıyor. 
AVRUPA'DA YAYILAN FAŞİZM GÖRMEZDEN GELİNMESİN
Faşizmin bedelini çok ağır ödemiş Avrupa'nın yeni dalga karşısında susması tarihi bir yanlış olacaktır. Avrupa'nın böyle bir yanlışa girmeyeceğine inanıyoruz. Suriye'de akan kan ve gözyaşının durdurulması için uluslararası çabalarımızı arttırarak sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde 2 Nisan'da tertipleyeceğimiz Suriye Halkları Dostları toplantımızı hazırlıyoruz. 
Dün son derece anlamlı bir yıldönümü İstiklal Marşı'nın yıldönümünü kutladık. 12 Mart 1921'den bu yana M. Akif'in bu dizeleri milletimizin kahramanlığını en güzel şekilde aktardığı dizelerdir. Allah ondan razı olsun mekanı inşallah cennet olmuştur. 
Önümüzdeki Pazar günü Çanakkale Zaferi'nin 97. yıldönümünü kutlayacağız. Mehmetçiklerimizi buradan bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyoruz. Aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun diyoruz. Şu muhteşem mısraları bir kez daha söylemek istiyorum;
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!
Geçtiğimiz hafta iki önemli açılış gerçekleştirdik. Mardin'de 8 Mart dünya kadınlar gününde gerçekleştirdik. Ve ardından Mardin'e kazandırdığımız 149 trilyon liralık yatırımları hizmete açtık. Cuma günü de İstanbul'da yeni inşaa ettiğimiz Ataköy Atletizm Kapalı Spor Salonu'nu ziyaret ettik. Ve aynı zamanda salon yarışlarını burada yaptık ve 14. Dünya Atletizm Yarışması burada yapıldı. 172 ülkeden 700 sporcuyu ağırladık. Şampiyonada gümüş ve bronz madalya kazanan yarışmalarımıza şükranlarımızı sunuyorum. Organizasyonu başarılıyla yürüten Gençlik ve Spor Bakanlığı'na Valiliğimize, sponsor ve gönüllülerimize ayrıca teşekkür ediyorum.
CHP'NİN YAPTIĞI ZORBALIK
Milli Eğitim Komisyonu'ndaki görüşmelerde teklifimiz kabul edildi. Teklifin kabul edilmesine kadar geçen sürede vekillerimizi sağduyularından dolayı kutluyorum. CHP'nin şiddete dayalı tahripkar ve zorbalığa dayalı muhalefetine değinmeden eğitime ilişkin bir kaç şeyi paylaşmak istiyorum. Dikta rejimleri eğitimi kendileri için bir kaynak gördüler. Çok tehlikeli deneyler yapmaktan kaçınmadılar. Tek tip insan yetiştirmek isteyenler okulları gördü. Diktatörler için farklılık her zaman tehlikeli olmuştur. Otoriter rejimler okulları bir formatlama merkezi olarak görmüştür. Biz millet olarak bu dikta hevesinin acılarını çok yaşadık. Benim çocuklarım yaşadı ve bir çok dostumun çocuğu yaşadı.
CHP BU ÜLKEDE CAMİLERİ KAPATTI
Özellikle 1940'lı yıllarda nasıl tek tip insan yetiştirilmek istendiğini bu millet yaşadı. Okul dışında eğitimin tüm kapıları kapatıldı. CHP bu ülkede kuran kurslarını kapattı. CHP bu ülkede camiileri kapattı. CHP milletin dinini öğrenmek için okuduğu en temel eserleri Elif Ba ve hatta Hz. Ali cedlerini toplattırdı yasaklattırdı. Evlerde dahi çocukların din eğitimi almasının önüne geçildi. Toplanan kitaplar meydanlarda yakıldı. CHP kendi ideolojisi dışındaki her bilgiye engeldir. Ezan'ı Türkçe okutma yarışına giren bu CHP değil mi? Ezan'ı farklı yapıya kaydıran zihniyet CHP değil mi? CHP Genel Başkanı ciddi gel gitler yapıyor. Bazen çıkıyor CHP'nin geçmişiyle gurur duyuyor. Bazen de eleştiriyor. Biz buna elma şekeri politikası diyoruz. Her konuştuğu yerde demokrasiden bahsediyorlar. Ama milletvekiline tekme tokat dayak atıp verdiği dosyayı almıyorsun. Dersim konusunda niye susuyorsun. Sayın Kılıçdaroğlu İstiklal Mahkemeleri ile de gurur duyuyor musun? Dersim katliamı ile gurur duyuyor musun? Dersim katliamının mimarlarından kel Ali ile gurur duyuyor musun? Bu ülkenin alimlerini ipe çektiğiniz için gurur duyuyor musunuz? 27 Mayıs'ta alkışladığınız darbeden ve asılmasına göz yumduğunuz başbakan ve bakanlardan da gurur duyuyor musunuz? Başörtüsü yasağından gurur duyuyor musun, katsayı uygulamasından gurur duyuyor musunuz?
CHP'NİN GEÇMİŞİ DİYE BİR ŞEY YOKTUR
Milletvekili diyor ki, ben kızlar merdiven altlarında rahat rahat başlarını açsınlar diye çaba sarf ettim. Siz Ak Parti'nin kapatılması için çaba harcamadınız mı? Bir taraftan saygı duyuyoruz diyorsunuz bir taraftan da atılan adımlarda yoksunuz.. Bütün bunlara rağmen farklı bir süreci yaşıyoruz. CHP zihniyetine rağmen yaşıyoruz. Avukatlığını yaptığınız cuntalardan vesayet sisteminde de gurur duyuyor musunuz? O mafyaları biz temizledik. CHP'nin geçmişi diye bir şey yoktur. CHP bu güne gelemeyen geçmişte yaşayan bir partidir. CHP 1940'tan bugüne gelememiştir. CHP 27 Mayıs zihniyetinden çıkıp bugüne gelememiştir. Demokratik parlamenter sisteme uyum sağlayamamıştır. 1940'larda nasıl tek tip insan yetiştirmek için baskı kurdularsa bugün de aynı şeyi yapmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Geçen hafta söyledim ya yüz nakliyle ancak bu kadar. CHP'ye yüz nakli değil doku nakli gerekiyor. 12 Haziran'dan sonra bunlar ne dediler; Tutuklu arkadaşlar meclis'e girmezse yemin etmeyiz dediler. Tıpış tıpış geldiler mi geldiler, ettiler mi ettiler. 
İSTESELER DE İSTEMESELER DE ALIŞACAKLAR
Tükürdüklerini yaladıkları için Meclis'i terörize etme gayretindeler. Genel Kurulu basarak milli iradeyi durduracaklarını düşünüyorlar. 
İsteseler de istemeseler de alışacaklar. Milli iradeye demokrasiye alışacaklar. Hale bakın ya; tanklarıyla toplarıyla gelsinler diyor. Kim diyor Kılıçdaroğlu, sayın Kılıçdaroğlu siz ancak tankla topla gelirsiniz. Daha önce millet iradesiyle gelemediniz. Ak parti bugün millet iradesiyle geldi. Bugün ne azınlığın çoğunluğa ne de çoğunluğun azınlığa tahakkümü vardır. Hangi dilden anlıyorsanız o dilden konuşacağız. 
ARTIK YAĞMA YOK..
Türkiye'nin en çok satan gazetesi 12 saat konuşan gazeteci benim arkadaşımın o milletvekilinin boğazına sarıldığını söylüyor. Eğer renk körlüğü yoksa anlarsın. Meclis'te engelleyemediklerini Danıştay'da engellediler. Bunu şimdi engelleyemeyecekleri için bildik alışılmış taktiklerini piyasaya sürdüler. Ordu göreve, genç subaylar rahatsız dediler.Cumhuriyet mitinglerine çanak tuttular. Ak Parti'nin kapatılması için ellerinden geleni yaptılar. Ama artık yağma yok. Biz öyle bir ilkeyle geldik ki biz söz de karar da milletindir dedik.  CHP sokağa umut bağlamış. hiç olmazsa kış geçsin bahar ayında yap. Bu hezeyandır bu acziyettir. CHP seçmenin bu çağrılara pirim vermeyeceği açıktır. Eğer siz kendinize hizmetkar arıyorsanız o kadro burada. Ama efendi arıyorsanız onlar orada.. 
CHP ŞİDDETİNE ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ
İmam Hatiplilerin önünü kesmek için 28 Şubat'ta kesintisiz eğitimi getirdiler. Çocuklarımız ikna odalarında işkenceden geçirildi. Çobanlıktan geleceksin Cumhurbaşkanı olacaksın sonra türbanı okumak isteyen Suudi Arabistan'a gitsin diyeceksin. Biz bir mağduriyeti gideriyoruz. Biz yaralanmış vicdanları tedavi etme gayretindeyiz. Biz yoksul Anadolu çocuklarının önünü açma gayretindeyiz. CHP ne yaparsa yapsın milletin dediği olacaktır. CHP şiddetine CHP tahrikine asla ve asla boyun eğmeyeceğiz. 
Kim demokratmış bunu iyi izlesinler. Bu bakımdan önemsiyorum. Komisyon ve alt komisyon tekliifini 91 saat 41 dakika görüştük. 342 konuşma yapıldı. 30'unu CHP'li üyeler yaptı 15'ini de MHP'li üyeler yaptı. 104 milletvekili söz aldı. görüşmeler sırasında komisyonda 124 CHP'li konuştu. Karşıyız demekten başka da bir şey demedik. İmam Hatip okullarını sizlere açtırmayacağız demekten başka bir şey söylemedi. CHP Genel Başkanı komisyonunun işgal edilmesi için cep telefonuyla talimat verdi. Komisyon salonunu işgal etmek için talimat almışlar ama geç kalktıkları için komisyona girememişler. CHP'nin demokrasiden uzlaşmadan anladığı hükümeti esir almaya çalışmaktı. Mesele muhalefetin konuşması değil, muhalefetin çoğunluğa dayatması ve isteği olmazsa yaptırmam dayatmasıdır. Bütün bunlara rağmen teklif kabul edilmiştir. Tabi burada MHP'nin tutumuna da dikkat çekmek istiyorum. Yönetiminden çok MHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Gönül verdikleri MHP yönetimi ne yapıyor? Kendi tabanının isteklerini yok sayarak CHP'ye vagon olmuştur. MHP 28 Şubat'la ilgili süreçle ilgili tavrını değiştirebilirdi ama bu fırsatı kaçırdı. 
2 hafta genel kurula gelmeyecek. 3. hafta genel kurulda görüşmeler yapılacak. Bazı şeyleri paylaşmam lazım. Çocuk, okul öncesi ilk dört ikinci dört.. Şunun değerlendirmesini yaptığımızda diyorlar ki okul öncesi zorunlu olsun. Fakat siz mezradaki bir aileye bu zorunluluğu getirdiğinizde bu aileler bunu nasıl gerçekleştirecek. Biz taşımalı eğitimi kurduk. Okul öncesi eğitimi de yüzde 43'e getirdik. Ey bizden önce iktidar olanlar bu rakamları hiç duymadınız mı? Bunu yapan Ak Parti iktidarı..
EKONOMİNİN TEMELİ İNSANDIR
İlk dörde başladığımızda 60 aydan gün alması lazım. Şimdi burada bazıları çıkıp şunu konuşuyor; Türkiye'de eğitim maalefes zaafa uğratılmıştır. Bugüne kadar öğretim verilmiş. Bugüne kadar istediğimiz gibi olmadı. Çocuk üniversite imtihanına giriyor bırak başarmışsa devam etsin. Ama dert başka.. Ama ben kapı kapı gezip herkesin dindar olması için çaba harcamayacam ki. Arzumuz bu. Kalıptan insan yetiştireceğimiz yok. Yabancı okulların verdiği eğitimler seni niye rahatsız etmiyor? Bizi de etmiyor.. Nereye giderse oraya gider. Bunların çağdaşlıktaki ölçüsü başörtüsüyle okula geleni okula almamak. CHP üç çocuktan da rahatsız olmuş. Hakkında kanun mu var? Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın arzusu bu.. Ekonominin emeli insandır. Sayın Medvedev'le görüştükten sonra sayın Putin bunu kampanyasında kullanmaya başladı. Şu anda 75 milyon nüfusumuz var. Bizim genç nüfusumuz var ama yaşlanıyoruz da.. CHP'li o zata sesleniyorum; sen yine az yap. Ama Ak Parti'lilere tavsiyem en az 3 çocuk. Sermaye tüketim üretim emek bunlar insanın türevidir. Eğer insan yoksa tüketim yoktur. Öyleyse bunu halletmemiz gerekiyor. 4+4'ün ikinci noktasında tercih var. Meslek düz hangisine gitmek istersen. Biri çıkmış sırtında çantası nasıl 3. kata çıksın. Eğer o müdür birinci sınıflara ilk katı almıyorsa o müdürün sorunudur. Evelallah benim müdürlerim o noktada ileri zekalıdır. CHP'liler gibi değildir. 
Milli Eğitim Komisyonu'nda geçtiğimiz pazar günü alınan karar çok önemli. Bu karar çıktığı için hepinize teşekkür ediyorum. Böyle tarihi bir görevi yerine getirdiğiniz için sizi yürekten kutluyorum.